Allerji Nedir ve Yüzde 100 Nasıl Tedavi Edilir?

Bu makalede allerji nedir, nasıl tedavi edilir ve evde doğal yöntemlerle nasıl önlenir gibi soruların cevaplarını bulacaksınız. Allerji testleri, allerjiye neden olan besinler, allerjiyi azaltan besinler, maytlar ve toz akarları ile ilgili bilgiler de veriyoruz. Ayrıca evde antimayt sprey nasıl hazırlanır ve bunun insan vücuduna zararları nelerdir gibi konulara da değiniyoruz. Allerjisi olan veya olmayan herkes için faydalı bir kaynak olacağını düşündüğümüz makalemizde bir çok detay bulunmaktadır. Lütfen detayları kaçırmadan makalemizi dikkatlice okuyun.

Allerji Nedir?

Allerji Nedir, vücudun bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık göstermesi durumudur. Bu maddelere alerjen denir. Alerjenler, polen, toz, hayvan tüyü, gıda, ilaç, böcek sokması gibi çeşitli şeyler olabilir. Alerjenlerle temas eden vücut, bağışıklık sistemi aracılığıyla savunma mekanizması başlatır. Bu mekanizma sonucunda histamin adlı bir madde salgılanır. Histamin, alerjik reaksiyonlara neden olan belirtileri ortaya çıkarır. Bu belirtiler arasında kaşıntı, kızarıklık, şişlik, hapşırma, öksürük, burun akıntısı, göz yaşarması, nefes darlığı, kurdeşen gibi cilt döküntüleri sayılabilir.

Allerji tedavisinde ilk adım, alerjeni belirlemek ve mümkünse ondan uzak durmaktır. Alerjeni tespit etmek için alerji testleri yapılabilir. Alerji testleri, cilt testi veya kan testi şeklinde olabilir. Cilt testinde, alerjenler cilde uygulanır ve ciltte oluşan reaksiyonlar gözlenir. Kan testinde ise, alerjenlere karşı üretilen antikorlar ölçülür.

Allerjik reaksiyonların önlenmesi veya hafifletilmesi için ilaç tedavisi de uygulanabilir. İlaç tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminiklerdir. Antihistaminikler, histaminin etkisini azaltarak alerjik belirtileri giderir. Antihistaminikler tablet, damla veya sprey şeklinde olabilir. Bazı antihistaminikler uyku yapabilir veya başka yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.

Bazı durumlarda alerjiye bağlı olarak astım gibi ciddi solunum problemleri ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda bronkodilatör veya kortizon gibi ilaçlar kullanılabilir. Bronkodilatörler solunum yollarını genişleterek nefes almayı kolaylaştırır. Kortizon ise iltihabı azaltarak alerjik reaksiyonu baskılar.

Bazı kişilerde ise alerjik şok adı verilen hayati tehlike oluşturan bir durum meydana gelebilir. Alerjik şokta tansiyon düşer, nabız hızlanır, solunum zorlaşır ve bilinç kaybı olabilir. Alerjik şokta acil müdahale gereklidir. Alerjik şoka neden olan alerjenlere karşı epinefrin adlı bir ilaç kullanılabilir. Epinefrin tansiyonu yükselterek ve solunumu rahatlatarak alerjik şoku önler veya durdurur.

Allerji tedavisinin bir diğer yöntemi de immünoterapidir. Immünoterapi, vücudu alerjenlere karşı toleranslı hale getirmeyi amaçlayan bir tedavidir. Immünoterapide, vücuda düşük dozlarda ve yavaş yavaş alerjen verilir. Böylece vücut zamanla alerjenlere karşı duyarlılığını kaybeder veya azaltır. Immünoterapi enjeksiyon veya ağızdan damla şeklinde uygulanabilir.

Allerji tedavisinde hangi yöntemin seçileceği kişiye ve alerjinin tipine göre değişir. Allerji tedavisi için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Alerji testleri nasıl yapılır?

Alerji testleri, vücudun bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık gösterip göstermediğini ölçmek için kullanılan yöntemlerdir. Alerji testleri, deriden veya kandan yapılabilir. Alerji testleri için hangi bölüme gidilmesi gerektiği, alerjinin tipine ve şiddetine göre değişir. Genellikle alerji testleri için Alerji ve Klinik İmmünoloji veya Dermatoloji bölümlerine başvurulur.

Deriden yapılan alerji testleri, alerjen maddelerin cilde uygulanması ve ciltte oluşan reaksiyonların gözlenmesi şeklinde yapılır. Deriden yapılan alerji testlerinin iki çeşidi vardır: Prick testi ve İntradermal test. Prick testinde, alerjen sıvılar cilde damlatılır ve özel iğnelerle cilt hafifçe çizilir. İntradermal testte ise, alerjen sıvılar cildin daha derin bir katmanına enjekte edilir. Bu testlerde, ciltte kızarıklık, şişlik veya kaşıntı gibi belirtiler oluşursa, alerji var demektir

Kandan yapılan alerji testleri, kandaki alerjenlere karşı üretilen antikorların seviyesini ölçmek için yapılır. Kandan yapılan alerji testlerinin en sık kullanılanı, immunglobulin E (IgE) antikorunun kandaki düzeyini ölçen kan testidir. IgE antikoru, vücudun alerjenlere karşı verdiği savunma mekanizmasının bir parçasıdır. IgE seviyesi yüksek olan kişilerde, alerjik reaksiyon riski daha fazladır12. Kandan yapılan alerji testlerinin bir diğer çeşidi ise, spesifik IgE antikor testidir. Bu test, belirli bir alerjene karşı üretilen IgE antikorunun seviyesini ölçer2. Kandan yapılan alerji testleri, deri testlerine göre daha az duyarlıdır ve genellikle deri testinin uygulanamadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda yapılır.

Alerji tedavisi için hangi doktora gitmeliyim?

Alerji tedavisi için hangi doktora gitmeniz gerektiği, alerjinizin tipine ve şiddetine göre değişebilir. Genel olarak, alerji için aşağıdaki bölüm ve doktorlara başvurabilirsiniz:

• Alerji ve İmmünoloji: Bu bölüm, vücudun alerjenlere karşı verdiği bağışıklık tepkilerini inceleyen ve tedavi eden bir bilim dalıdır. Alerji ve immünoloji doktorları, alerji testleri yaparak alerjenleri tespit eder ve uygun ilaç veya aşı tedavisi önerir. Alerji ve immünoloji bölümüne başvurmak için dahiliye veya çocuk hastalıkları doktorlarından sevk almanız gerekebilir.
• Dermatoloji (Cildiye): Bu bölüm, cilt hastalıkları ve cilt ile ilgili alerjik reaksiyonları tanıyan ve tedavi eden bir bilim dalıdır. Dermatoloji doktorları, böcek sokması, kurdeşen, kimyasal madde veya yiyecek kaynaklı alerjiler gibi cilt döküntülerini inceler ve uygun ilaç veya krem tedavisi önerir.
• Göz Hastalıkları: Bu bölüm, göz hastalıkları ve göz ile ilgili alerjik reaksiyonları tanıyan ve tedavi eden bir bilim dalıdır. Göz hastalıkları doktorları, polen, toz, hayvan tüyü gibi havadan gelen alerjenlere bağlı olarak ortaya çıkan göz yanması, kızarması, kaşınması veya yaşarması gibi belirtileri inceler ve uygun damla veya ilaç tedavisi önerir.
• Acil Servis: Bu bölüm, hayati tehlike oluşturan acil durumlar için hizmet veren bir birimdir. Acil servise başvurmanız gereken alerjik durumlar arasında alerjik şok (anafilaksi) sayılabilir. Alerjik şok, vücudun alerjenlere karşı aşırı tepki vermesi sonucunda tansiyonun düşmesi, nabzın hızlanması, solunumun zorlaşması ve bilinç kaybı gibi belirtilerin ortaya çıkmasıdır. Alerjik şokta acil müdahale gereklidir. Alerjik şoka neden olan alerjenlere karşı epinefrin adlı bir ilaç kullanılabilir.

Alerji tedavisi evde doğal yöntemlerle yapılabilir mi?

Alerji tedavisinde ilaç kullanmanın yanı sıra, bazı doğal yöntemler de etkili olabilir. Ancak, bu yöntemlerin alerjinin tipine, şiddetine ve kişinin durumuna göre değişebileceğini ve mutlaka bir doktora danışılması gerektiğini belirtmek isteriz.

İşte, alerji tedavisinde evde uygulanabilecek bazı doğal yöntemler:

• Anti-enflamatuar etki gösteren besinlerin tüketilmesi: Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin zararsız maddelere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve alerjik reaksiyonları azaltmak için anti-enflamatuar etki gösteren besinler tüketmek faydalı olabilir. Bu besinler arasında zencefil, zerdeçal, sarımsak, bal, limon, elma sirkesi, yeşil çay, omega-3 yağ asitleri içeren balık ve ceviz gibi gıdalar sayılabilir.
• Bitki çayları içmek: Alerjiye bağlı olarak ortaya çıkan hapşırma, öksürme, boğaz kaşıntısı ve burun akıntısı gibi belirtileri yatıştırmak için bitki çayları içmek iyi bir seçenek olabilir. Bitki çayları hem sıcaklığı hem de içerdiği bileşenleri ile alerjik reaksiyonları hafifletebilir. Alerji tedavisinde kullanılabilecek bitki çayları arasında kuru kekik, lavanta, papatya, okaliptüs ve adaçayı gibi bitkiler sayılabilir.
• Kil maskesi veya zeytinyağı uygulamak: Alerjiye bağlı olarak ciltte oluşan egzama, kızarıklık veya kaşıntı gibi belirtileri gidermek için kil maskesi veya zeytinyağı uygulamak faydalı olabilir. Kil maskesi cildi temizler ve yatıştırır. Zeytinyağı ise cildi nemlendirir ve iltihabı azaltır. Bu yöntemleri düzenli olarak uygulamak için cildinizi iyi yıkamayı ve kurulamayı unutmayın.
• Soğuk kompres veya tuzlu su uygulamak: Alerjiye bağlı olarak gözlerde veya burunda oluşan kaşıntı, kızarıklık veya şişlik gibi belirtileri gidermek için soğuk kompres veya tuzlu su uygulamak faydalı olabilir. Soğuk kompres gözleri yatıştırır ve şişliği indirir. Tuzlu su ise burun deliklerini temizler ve mukozayı rahatlatır. Bu yöntemleri uygulamak için birkaç dakika soğuk suya batırılmış bir bez veya pamuk kullanabilirsiniz.

Alerjiyi hangi besinler artırır, hangileri artırmaz?

Alerjiyi Artıran Besinler

1. Süt ve süt ürünleri: Süt, peynir, yoğurt, tereyağı, krema gibi süt ve süt ürünleri, alerjik reaksiyonlara neden olan en yaygın besinlerdir. Sütte bulunan kazein ve laktalbümin gibi proteinler, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine sebep olabilir. Süt alerjisi özellikle çocuklarda görülür ve büyüdükçe azalabilir.
2. Yumurta: Yumurta, özellikle yumurta beyazı, alerjik reaksiyonlara neden olan bir diğer yaygın besindir. Yumurta beyazında bulunan ovalbümin ve ovomukoid gibi proteinler, bağışıklık sisteminin saldırısına uğrayabilir. Yumurta alerjisi de çoğunlukla çocuklarda görülür ve büyüdükçe kaybolabilir.
3. Yer fıstığı ve fındık: Yer fıstığı ve fındık gibi kuruyemişler, alerjik reaksiyonlara neden olan en şiddetli besinlerdir. Bu besinlerde bulunan proteinler, anafilaksi adı verilen hayati tehlike oluşturan bir duruma yol açabilir. Anafilaksinin belirtileri arasında nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, şok ve bilinç kaybı sayılabilir. Yer fıstığı ve fındık alerjisi genellikle çocuklukta başlar ve ömür boyu devam eder.
4. Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Balık ve kabuklu deniz ürünleri de alerjik reaksiyonlara neden olan yaygın besinlerdir. Bu besinlerde bulunan proteinler, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine sebep olabilir. Balık ve kabuklu deniz ürünleri alerjisi hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir ve genellikle ömür boyu devam eder.
5. Soya: Soya ve soya ürünleri de alerjik reaksiyonlara neden olan besinler arasındadır. Soya fasulyesinde bulunan proteinler, bağışıklık sisteminin saldırısına uğrayabilir. Soya alerjisi özellikle bebeklikte görülür ve büyüdükçe azalabilir.
6. Buğday: Buğday ve buğday ürünleri de alerjik reaksiyonlara neden olan besinler arasındadır. Buğdayda bulunan gluten adlı protein, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine sebep olabilir. Buğday alerjisi özellikle çocuklarda görülür ve büyüdükçe kaybolabilir.

Alerjiyi Azaltan Besinler

1. Elma: Elma kabuğunda bulunan kuersetin adlı bir madde, histamin adlı alerjik reaksiyonlara neden olan maddenin salınmasını engeller. Böylece elma, deride kızarıklık, şişlik veya kaşıntı gibi belirtileri önleyebilir.
2. Tatlı patates: Tatlı patates, alerjiye en az neden olan yiyeceklerden biridir. Aynı zamanda yüksek oranda antioksidan ve C vitamini içerir. Bu da bağışıklık sistemini güçlendirir ve alerjik reaksiyonları azaltır.
3. Karabuğday: Karabuğday, yüksek oranda protein içeren bir tohumdur. Karabuğdaya alerji gelişmesi çok nadir görülür. Bu nedenle, buğday ve diğer tahıllara karşı iyi bir alternatiftir. Karabuğday, alerjik reaksiyonları önlemeye yardımcı olabilir.
4. Kuşburnu: Kuşburnu, gül bitkisinin meyvesidir. Şifalı olmasının yanı sıra antialerjiktir. Histamin oluşturan enzimleri baskılayan içeriği ve C vitamini deposu olması onu alerji karşıtı yapmıştır.
5. Keten tohumu: Keten tohumu, selenyum ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir besindir. Bu maddeler, bağışıklık sistemini destekler ve alerjik reaksiyonları azaltır.
6. Bitki çayları: Bitki çayları, hapşırma, öksürme, boğaz kaşıntısı ve burun akıntısı gibi alerjik belirtileri yatıştırmak için iyi bir seçenektir. Bitki çayları hem sıcaklığı hem de içerdiği bileşenleri ile alerjik reaksiyonları hafifletebilir. Alerji tedavisinde kullanılabilecek bitki çayları arasında kekik, lavanta, papatya, okaliptüs ve adaçayı gibi bitkiler sayılabilir.

Maytlar Alerjiyi Tetikler mi?

Evet, maytlar alerjiyi tetikleyebilir. Maytlar, ev tozlarında yaşayan ve gözle görülemeyen küçük canlılardır. Nemli ortamları seven maytlar, insanların deri döküntülerini, polenleri, bakterileri ve küfleri yiyerek hayatta kalırlar. Maytların dışkıları ve ölü bedenleri alerjen olarak adlandırılan maddeler içerir. Bu maddeler, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Alerjik reaksiyonlar, maytlara maruz kalan kişinin duyarlılığına göre değişir. Bazı kişilerde hafif belirtiler görülürken, bazılarında şiddetli belirtiler ortaya çıkabilir.

Alerjik reaksiyonların en sık görülen belirtileri şunlardır:

• Hapşırma
• Burun akıntısı veya tıkanıklığı
• Gözlerde kaşıntı, kızarıklık veya sulanma
• Öksürük veya astım
• Deride kızarıklık, kaşıntı veya kurdeşen123

Mayt alerjisinden korunmak için ev tozlarının azaltılması gerekir. Bunun için aşağıdaki önlemler alınabilir:

• Yatak, yastık ve yorgan gibi eşyaların toz geçirmeyen kılıflarla kaplanması
• Çarşafların haftada bir sıcak suyla yıkanması
• Halı, perde gibi toz tutan eşyaların sık sık süpürülmesi veya silinmesi
• Evde nem oranının düşük tutulması
• Evcil hayvanların yatak odasına girmemesi12

Mayt alerjisi olan kişilerin doktor tavsiyesiyle antihistaminik gibi ilaçlar kullanması da belirtileri hafifletebilir. Ayrıca immünoterapi adı verilen bir tedavi yöntemiyle vücudun maytlara karşı tolerans kazanması sağlanabilir.

Ev Tozlarından Nasıl Korunabilirim?

Ev tozlarından korunmak için şu önlemleri alabilirsiniz:

Evdeki tozların kaynağını belirleyin ve mümkünse ortadan kaldırın. Tozlar, evcil hayvan tüyü, bitki poleni, küf, böcek dışkısı gibi çeşitli maddelerden oluşabilir. Bu maddelerden bazıları alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden, evdeki tozların kaynağını tespit etmek ve bunlardan uzak durmak önemlidir.

Evdeki eşyaları azaltın ve sık sık temizleyin. Tozlar, halı, perde, yastık, battaniye gibi kumaş eşyalar üzerinde daha çok birikir. Bu yüzden, bu tür eşyaları azaltmak veya toz geçirmeyen kılıflarla kaplamak faydalı olabilir. Ayrıca, bu eşyaları sık sık yıkamak veya süpürmek de tozları azaltmaya yardımcı olabilir.

Evi düzenli olarak havalandırın ve nem oranını kontrol edin. Evin havasının temiz ve taze olması, tozların üremesini engeller. Bu yüzden, evi günde en az bir kez havalandırmak gereklidir. Ayrıca, nem oranının %50’nin altında tutulması da tozların oluşumunu önler. Nem oranını ölçmek için higrometre adlı bir cihaz kullanabilirsiniz.

Evi yukarıdan aşağıya doğru temizleyin ve uygun araç gereç kullanın. Toz alırken, önce duvarlar, camlar, mobilyalar gibi yüksek yerleri; sonra zeminleri temizlemek daha etkili olur. Böylece, tozların yer değiştirmesini engelleyebilirsiniz. Toz almak için mikrofiber bez veya elektrostatik süpürge gibi tozu tutan araç gereçler kullanmak da faydalı olabilir.

Toz akarlarına karşı önlem alın. Toz akarları, ev tozlarında yaşayan ve gözle görülemeyen küçük canlılardır. Toz akarları alerjen olarak adlandırılan maddeler içerir ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Toz akarlarından korunmak için yatak odasını sıcak ve nemli tutmamak, yatak takımlarını haftada bir sıcak suyla yıkamak, halı yerine parke veya laminant kullanmak gibi önlemler alınabilir.

Toz Akarlarından Nasıl Korunabilirim?

Evdeki tozların kaynağını belirleyin ve mümkünse ortadan kaldırın. Tozlar, evcil hayvan tüyü, bitki poleni, küf, böcek dışkısı gibi çeşitli maddelerden oluşabilir. Bu maddelerden bazıları alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden, evdeki tozların kaynağını tespit etmek ve bunlardan uzak durmak önemlidir.

Evdeki eşyaları azaltın ve sık sık temizleyin. Tozlar, halı, perde, yastık, battaniye gibi kumaş eşyalar üzerinde daha çok birikir. Bu yüzden, bu tür eşyaları azaltmak veya toz geçirmeyen kılıflarla kaplamak faydalı olabilir. Ayrıca, bu eşyaları sık sık yıkamak veya süpürmek de tozları azaltmaya yardımcı olabilir.

Evi düzenli olarak havalandırın ve nem oranını kontrol edin. Evin havasının temiz ve taze olması, tozların üremesini engeller. Bu yüzden, evi günde en az bir kez havalandırmak gereklidir. Ayrıca, nem oranının %50’nin altında tutulması da tozların oluşumunu önler. Nem oranını ölçmek için higrometre adlı bir cihaz kullanabilirsiniz.

Evi yukarıdan aşağıya doğru temizleyin ve uygun araç gereç kullanın. Toz alırken, önce duvarlar, camlar, mobilyalar gibi yüksek yerleri; sonra zeminleri temizlemek daha etkili olur. Böylece, tozların yer değiştirmesini engelleyebilirsiniz. Toz almak için mikrofiber bez veya elektrostatik süpürge gibi tozu tutan araç gereçler kullanmak da faydalı olabilir.

Toz akarlarına karşı önlem alın. Toz akarları, ev tozlarında yaşayan ve gözle görülemeyen küçük canlılardır. Toz akarları alerjen olarak adlandırılan maddeler içerir ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Toz akarlarından korunmak için yatak odasını sıcak ve nemli tutmamak, yatak takımlarını haftada bir sıcak suyla yıkamak, halı yerine parke veya laminant kullanmak gibi önlemler alınabilir.

Evde Antimayt Sprey Nasıl Hazırlanır ?

Antimayt spreyler evde doğal malzemelerle hazırlanabilir. İşte, antimayt spreyi yapmak için bazı yöntemler:

Lavanta yağı ve su karışımı: Lavanta yağı, maytların sevmediği bir kokuya sahiptir. Bu nedenle, lavanta yağı ve suyu bir sprey şişesine koyarak karıştırabilir ve yatak, yastık, halı gibi mayt barındırabilecek eşyalarınıza sıkabilirsiniz. Bu yöntem hem maytları uzaklaştırır hem de evinize hoş bir koku verir.

Karbonat ve uçucu yağ karışımı: Karbonat, maytların yaşam alanlarını kurutarak onları öldürebilir. Uçucu yağlar ise maytların sevmediği kokuları içerir. Bu nedenle, karbonat ve uçucu yağları (lavanta, nane, çay ağacı gibi) bir kaba koyarak karıştırabilir ve maytların bulunduğu yerlere serpebilirsiniz. Birkaç saat beklettikten sonra elektrikli süpürge ile temizleyebilirsiniz.

Sirke ve su karışımı: Sirke, maytların nefret ettiği bir asit içerir. Bu nedenle, sirke ve suyu eşit oranda bir sprey şişesine koyarak karıştırabilir ve maytların bulunduğu yerlere sıkabilirsiniz. Bu yöntem hem maytları öldürür hem de yumurtalarını yok eder.

Antimayt Spreylerin İnsan Vücuduna Zararları Nelerdir?

• Antimayt spreyleri, maytların sevmediği kokuları içeren kimyasal maddeler içerir. Bu maddeler, insanların solunum yollarına, gözlerine veya cildine zarar verebilir. Antimayt spreyleri, yanma, kızarıklık, kaşıntı, şişlik ve tahriş gibi yan etkiler gösterebilir.
• Antimayt spreyleri, burun tıkanıklığına neden olan spreylerle benzer özellikler gösterebilir. Bu spreyler, burun mukozasını kurutarak ve iltihaplandırarak burun tıkanmasını artırabilir. Ayrıca, burun kıkırdak dokusunu bozarak burunda kalıcı hasarlara yol açabilir.
• Antimayt spreyleri, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bazı kişiler, antimayt spreylerinde bulunan maddelere karşı duyarlı olabilir. Bu durumda, antimayt spreyleri kullanmak alerjik şok gibi hayati tehlike oluşturan bir duruma yol açabilir.
• Antimayt spreyleri kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanızı ve ürün kullanma talimatlarını dikkatlice okumanızı tavsiye ederiz.

Antimayt sprey yerine doğal malzemelerle ev temizliği yapmak mümkün mü?

Evet, doğal malzemelerle ev temizliği yapmak mümkündür. Doğal malzemeler, hem çevre dostu hem de sağlık açısından zararsızdır. Ayrıca, evde kolayca bulunabilir ve ucuza mal olurlar. İşte, doğal malzemelerle ev temizliği yapmak için bazı yöntemler:

• Sirke ve su karışımı: Sirke, doğal bir dezenfektan ve kireç çözücüdür. Sirke ve suyu eşit oranda bir sprey şişesine koyarak karıştırabilir ve banyo, mutfak, cam gibi yüzeyleri temizleyebilirsiniz. Bu yöntem hem maytları öldürür hem de yumurtalarını yok eder.
• Karbonat ve limon karışımı: Karbonat, doğal bir temizleyici ve kötü kokuları gidericidir. Karbonat ve limon suyunu bir kaba koyarak macun kıvamına getirebilir ve fırın, ocak, lavabo gibi yüzeyleri temizleyebilirsiniz. Bu yöntem hem yağ ve kir lekelerini çıkarır hem de parlaklık verir.
• Sabun ve uçucu yağ karışımı: Sabun, doğal bir deterjandır. Sabun rendesi veya sıvı sabunu bir kovaya koyarak eritebilir ve istediğiniz uçucu yağı (lavanta, nane, çay ağacı gibi) ekleyebilirsiniz. Bu yöntemle halı, koltuk, perde gibi kumaş eşyalarınızı yıkayabilirsiniz. Bu yöntem hem lekeleri giderir hem de hoş bir koku verir.